Yalan Dünya | Farklı Reklam Mecraları Kullanımı

11 Ocak 2012, hafiften viralleşmesini düşündüğüm bir tanıtım çalışması dikkatimi çekiyor sosyal ağlarda.

958 Lira, Beyoğlu, 4+1, Şıklıktan öte bir daire, sehmuz kocabas…

“Bu sefer hangi reklam acaba?” düşüncesi aklımda geçmiyor değil ama dur bakalım diyorum. Sağ tarafa bakıyorum isim fiyakalı: “sehmus kocabas” :) Hatırlıyorum ki Sahibinden.com’da ismin altında iletişim bilgileri, telefon numaralar vs.. olması gerekiyor. Hoop, bir arıza mı söz konusu yoksa?

İlanın alt kısmına doğru baktığımda ise bir bağlantı karşımıza çıkıyor, öyle ki (hatırladığım kadarıyla) Sahibinden.com üzerinde herhangi bir bağlantı paylaşılması mümkün değildi. Bu da dikkatimizi çektiğine göre, bu bağlatıya da binlerce defa tıklanacak demektir.

Bağlantıya tıklanıldığında ise Yalan Dünya adlı dizinin Kanal D’nin internet sitesindeki özel sayfasına yönlendirilmekte. Böylelikle dizinin sosyal ağlarda bahsedilme oranları, henüz dizi yayınlanmamasına rağmen (Yalan Dünya ilk bölüm yayınlanma tarihi: 13 Ocak 2012) arttırılması düşünülmüş ve dizinin sayfasına da trafik sağlanılmakta.

İlk baktığımda henüz 1.000 gösterime ulaşamamış olmasına rağmen (11 Ocak 2011 ~22:00-23:00) şu anda (12 Ocak 2011 ~02:00) 2.000 gösterimi geçmiş görünmekte.

Gelelim asıl konumuza, “farklı reklam mecraları“. Televizyonlarda reklamlarını ve fragmanlarını  gördüğmüz Yalan Dünya adlı dizinin böylesine farklı bir mecrada, güzel bir kompozisyon eşliğinde yer alması sevindirici. Sebebi ise, reklam mecraları olarak sadece Facebook, Twiter, Google+ gibi sosyal ağların yanı sıra banner gösterimi tarzında yöntemlerin bilindiği(!!) bir dijital mecra reklamcılığında, bu adım kesinlikle akılcı olmuş. Evin konseptiyle farklı bir mecrada reklamı gizleyerek insanların dikkatini çektikten sonra bu gizli süpriz sosyal ağlarda kolaylıkla yayılacaktır. Şimdiden paylaşımlara başlanılmış durumda. Twitter’dan küçük bir kontrolle şu anda 3 kişinin bu durumdan bahsettiğini söyleyebilirim :)

Ayrıca; Gülse Birsel‘in öncülüğünde, Beyazıt Öztürk, Sarp Apak, Öner Erkan… gibi yeni nesil oyuncular yanı sıra tiyatro kökenli oyuncuların da yer alması bu diziyi iyi yerlere taşıyacaktır. Gülse Birsel faktörünü es geçmek ise neredeyse imkansız, hele ki Avrupa Yakası‘ndan alınan keyfin dolduralamadığı şu günlerde…

Bunun yanı sıra, Üsküdar’a Giderken adlı muhteşem diziden sonra Öner Erkan‘ı tekrardan bir komedi yapımında görebilmek de sevindirici çünkü bu dizide de aynı tadın yakalanabilmesi muhtemel olabilir eğer metin yazarları da bu diziye entegre edilecekse.

Bu tarz farklı reklam mecraları kullanımlarının daha sık görülebilmesi dileğiyle…