Sosyal Medya Optimizasyonu

Daha önceden yazmış olduğum SEO konularının yanı sıra, günümüz internet ve sosyal medya dönemine uygun optimizasyonlar konusuna da bu yazımda değinmek istedim. Sosyal Medya Optimizasyonu konusunun neden önemli olduğunu ve Arama Motoru Optimizasyonu çalışmalarından ne denli farklı olabileceğini bu yazıda paylaşmaya çalışacağım. Ayrıca, kısa olarak Google Pagerank bilgilerini de paylaşacak olduğum bu yazıda, sosyal medya hesaplarınız ve internet siteniz arasında oluşturmanız gereken güçlü bağı nasıl inşa edeceğinize dair kısa ipuçları da olacak.

Bu yazıda, Google’da bulduğunuz sonuçlardan farklı bir yazı ile karşılaşacaksınız. Bunu yazının en başında söylemem gerekiyor ve şu konuda anlaşmamız gerekiyor; Sosyal Medya Optimizasyonu, sadece Arama Motoru Optimizasyonu‘nu güçlendiren bir optimizasyon yöntemi değildir. Bu nedenle de bu yazıda genel olarak sosyal medya hesaplarınızın arama motorlarında daha iyi bir şekilde nasıl görünebilir konusuna değineceğim. Bir sonraki yazım ise Sosyal Medya ve SEO (Arama Motoru Optimizasyonu) konusunda olacak. O yazıda ise aslında şu anda bir çok Sosyal Medya Ajansı‘nın ya da benzeri faaliyetler gösteren ajansların Sosyal Medya Optimizasyonu olarak (yanlış!) adlandırdıkları konular hakkında bilgiler paylaşacağım. Yaklaşık 15 sayfalık (~1500 kelime) olan bu yazıyı geniş bir kaynak olması amacıyla hazırladım.

Sosyal Medya Optimizasyonu ve Tarihi

Sosyal Medya Optimizasyonu ilk defa 2006 senesinde Rohit Bhargava tarafından konu edilmiştir ve Bhargava bu terimin isim babalığını yapmıştır. Rohit Bhargava, 2006 yılında yazmış olduğu bir makalesinde, sosyal medya optimizasyonu konusundan bahsetti ve 5 başlıklı bir liste oluşturdu. Yazmış olduğu bu makale bir çok dijital pazarlamacı tarafından bir hayli fazla tartışıldı ve sektör içerisinde dikkat çekti. Bu tartışmaların sonrasındaysa, sektörde yer alan bir çok kişi tarafından genişletilerek 16 maddesi olan bir terim haline getirildi. 2010 senesinde ise (ilk makaleden 4 yıl sonra) Bhargava, hazırlamış olduğu 5 maddelik listeyi düzenledi ve yenilenmiş 5 maddelik listesini yayınladı. 2 listeye de bir alttan ulaşabilirsiniz.

2006 yılında hazırlanan liste

1. Link alabilme ihtimallerinizi arttırın.
2. Kullanıcıların sizleri etiketleyebilmesini ve sıkça kullanılanlar listelerine ekleyebilmelerini / sitenizi imleyebilmelerini kolaylaştırın.
3. Size link verenleri ödüllendirin.
4. İçeriğinizin yayılmasına yardım edin.
5. Farklı web sitelerinin (o zamanlar Facebook, Twitter vb. olmasa da bunlardan bahsedebiliriz) uygulamalarını kendi sitenizde kullanın. API olarak adlandırılan hizmetler ile diğer web sitelerinden verileri alarak kendi sistemlerinize entegre edin ya da siz veri sağlayıcı konumuna geçerek diğer siteleri besleyin.

1. Paylaşılmaya değer içerik oluşturun.
2. İçeriklerinizin paylaşılabilmesini kolaylaştırın.
3. Sizin ile etkileşim (içeriklerinize yorum yapan, içeriklerinizi paylaşan ya da beğenen) oluşturanları ödüllendirin.
4. İçeriklerinizi geleceği iyi bir şekilde ön görerek paylaşın. Yani, ileride içeriklerinizin neler ile karşılaşacağını ya da ne kadar paylaşılabileceğini henüz işin başında düşünün ve buna göre aksiyon alın.
5. Farklı web sitelerinin uygulamalarını kendi sitenizde kullanın. API olarak adlandırılan hizmetler ile diğer web sitelerinden verileri alarak kendi sistemlerinize entegre edin ya da siz veri sağlayıcı konumuna geçerek diğer siteleri besleyin. Bununla birlikte, sadece bu madde değişmiyor ve geleceği tahmin eden Rohit Bhargava, Facebook ve Twitter gibi sosyal medya mecralarının oluşmasıyla bu maddesini değiştirmeden listesine tekrar ekliyor.

2006 senesinde link alarak ziyaretçi trafiğinin arttırılabileceği düşünülürken, 2010 yılında sosyal medya mecralarının yaşadığı gelişim süreciyle paralel olarak paylaşılabilir içeriklerin önemine değinilmiştir. Günümüz koşullarında ise bu kesinlikle doğru bir strateji olacaktır çünkü paylaşılabilir içerikler kullanıcılar tarafından daha fazla paylaşılacak olup, daha fazla trafik kazanılacaktır. Böylelikle, daha fazla kişiye ulaşılacak ve sosyal medya hesaplarından çıkan içeriklerin hızlı bir şekilde yayılması sonucu sosyal medya optimizasyonu konusunda önemli bir adım atılmış olacaktır.

2006 yılından günümüze ya da 2010 senesine kadar değişen koşullarda bookmarking / imleme sitelerinin de önemi değişti ve diğer mecralar karşısında önemleri azaldı. Bu nedenle de ilk başlarda önemli olan imleme siteleri artık yerlerini Facebook, Pinterest, Google+ ya da Twitter gibi diğer sosyal medya mecralarına bıraktı.

2006’da sitelere verilen linkler en önemli SEO teknikleri idi. Ancak, Google ve diğer arama motorları bu özelliğin kötüye kullanıldığını fark etmesinin ve sosyal medyanın yükselmesinin sonucunda yeni algoritmalar uygulanmaya başladı. Ayrıca, web 2.0 standartlarında yorumların ve karşılıklı iletişimin çok önemli olması, Google’ın sıralamalarını da çok önemli bir şekilde etkiledi. Bu nedenle 2010 senesinde alınan linklere değil de etkileşime önem verilmesi de gayet olağan görülüyor. Şu anda ise, sosyal medya optimizasyonu için sadece etkileşimden de fazlası gerekmektedir. Sosyal medya hesabına verilecek olan linkler, hesabınızın internet sitelerinde ve sosyal medya mecralarında bahsedilme oranları gibi kriterler önemli olanlardan sadece birkaç tanesidir.

 

 

İçeriklerin sosyal medya mecralarında yayılabilmesi için paylaş butonları çok önemlidir. Fakat, bir süre sonra sadece paylaş butonları yetersiz kalmaktadır. Daha sonraları ise, sosyal medyada içeriğin daha hızlı yayılabilmesi için kullanıcılar ile iletişim içerisinde olunmasının, yani yorumlara cevaplar verilmesinin ya da onları içeriği beğenmelerinin motive edilmesinin daha faydalı olacağı gözlemlenmiştir. Bunların yanı sıra içerikleri paylaşan ya da beğenen kişileri ödüllendirmek veya içeriklerin sosyal medyada önemli bir güce sahip kişiler tarafından paylaşılmasını sağlamanın da yararlı olacağı benimsenmiştir.

Son madde ise değişikliğe uğramayan tek madde olmuştur. Hatta, bu maddenin önemi daha da fazla artmış durumdadır. Youtube’da yayınlanan videoları ya da Twitter’daki tweetleri sitemize basit bir kod ile entegre edebiliyor olmamız, maliyet açısından da ekstra yükler açısından da faydalı olmaktadır. Bunun yanı sıra arama motorları ve özellikle de Google, sistemlerimizi buna göre oluşturmamızı teşvik etmektedir. Yani, sitemizdeki ya da sosyal medya hesaplarımızdaki içerikleri bizler de bu şekilde başka sitelerde kullanılabilir şekilde hazırlamalıyız. Böylelikle, doğal yollardan bize yönelik atıflarda bulunulacağı için arama motorları gözünde değerimiz hızlı bir şekilde artacaktır.

 

 

Sosyal Medya ve Siteniz

Hem sosyal medya hesaplarınızın hem de internet sitenizin Google’da görünürlüğünü arttırmak için bu iki mecranın da birbirlerini en iyi şekilde desteklemeleri gerekmektedir. Böylelikle, hem web siteniz hem de sosyal medya hesaplarınız aynı anda yükselişe geçebilir. Google ve diğer arama motorları sosyal medya hesaplarınız ile internet siteniz arasında siz belirtmemiş olsanız bile bazen bir bağ oluşturabilir. Böyle durumlarda da, iki mecradan bir tanesinin yüksek Google Pagerank gücüne sahip olması ancak diğerinin ise düşük Google Pagerank değerine sahip olması Google’ın aklında soru işaretleri yaratabilir. Bu nedenle de, sadece bir mecrada güçlü olmanız yeterli olmayacaktır. Ayrıca, yalnızca bir sosyal medya mecrası üzerinde aktif olmanızın da negatif sonuçları olabilir. Bu yüzden, olabildiğince fazla mecrada (Facebook, Twitter, Pinterest, Google+ vb.) yer almanız sosyal medya optimizasyonu konusunda sizi çoğu zaman bir adım öne çıkartacaktır.

 

SEO (Arama Motoru Optimizasyonu) ve SMO (Social Media Optimizasyonu)

 

İnternet / web sitelerine ziyaretçi akışı sağlamak için yapılmış olan çalışmalara web sitesi optimizasyonu adı verilmektedir. İnternet sitelerine ziyaretçi trafiği sağlamanın en kolay ve en çok kullanılan yolu seneler boyunca SEO Teknikleri (Search Engine Optimisation / Arama Motoru Optimizasyonu) kullanılarak yapılanlar olmuştur.

SEO Teknikleri, internet sitelerinin arama motorlarında yapılan aramalarda daha üst sıralarda yer alabilmesi için hem internet sitesi içerisinde (on page) hem de internet sitesi dışında (off page) yapılan çalışmalara verilen (Search Engine Optimisation / Arama Motoru Optimizasyonu) isimdir. Arama motoru optimizasyonu çalışmalarının genel olarak amacı, arama motorlarında yapılan aramalardan daha fazla trafiği arama motoru optimizasyonu yapılan siteye çekebilmektir.

Sosyal medya mecralarının gün geçtikçe popülerleşmesi sonucunda kullanıcılar artık sosyal medya mecralarında daha fazla vakit geçirmektedir. Bu nedenle de, sosyal medya mecralarından da internet sitelerine daha fazla trafik nasıl çekilebilir? sorularına yanıtlar aranırken, bu mecralara yönelik optimizasyon yöntemleri geliştirilmeye başlanmıştır. Sosyal medyanın gücünün farkına varan arama motorları da arama sonuçlarında bu mecralara daha üst sıralarda yer vermeye başladı. Bu yüzden, sosyal medya hesaplarında yer alan içeriklerden de dolaylı olarak internet sitelerine ziyaretçi trafiği çekilebileceği görülerek sosyal medya optimizasyonu konusunda çalışmalara başlanıldı.

Özet olarak, sosyal medya optimizasyonu sadece internet sitelerine yönelik yapılan bir çalışma olmamalıdır. İnternet sitelerine trafik çekilmesinin yanında sosyal medya hesaplarına da arama motorları yardımıyla (bknz: arama motoru optimizasyonu) trafik çekilmesi sağlanmalıdır ve dolaylı olarak bu trafiğin zaten internet sitesine gideceği olduğu unutulmamalıdır.