Öğrencilerinin Gözüyle Sabancı Üniversitesi (Ödüllü)

Başlık biraz garip gelebilir, öğrencilerin gözüyle Sabancı Üniversitesi nasıl ödüllü olabilir de diyebilirsiniz :)

Mezuniyet Sınıfı Komitesi ’11 olarak bu sene farklı çalışmalarımız oluyordu zaten ve bu sefer tekrardan farkımızı göstermek istedik. İlginç bir projeye imza atarak, kampüsümüzün çeşitli noktalarına kameralar yerleştirdik ve tüm bireylerin video çekimi yapabilecekleri birer ortam hazırladık.

Bu etkinliğe katılan kişilerin ise yapmaları gereken tek şey; bireysel ya da gruplar halinde bu kamera noktalarına giderek Sabancı Üniversitesi’ne az biraz da olsa atıfta bulunmak şartıyla birer görüntü çekmeleridir. Ayrıca, kendi makinalarıyla hazırlayacakları görüntülerle de bu yarışmamıza katılabilecekler.

Yarışma sonucunda ise ilk 3’e süpriz ödüller  vaad edilmekte :)

Bakalım nasıl bir yarışmaya şahit olacağız, şimdiden merakla beklemekteyiz.

http://www.facebook.com/event.php?eid=198526080182947

Salı günü itibariyle kafeler bölgesi başta olmak üzere bir çok bölgeye kameralar konumlandırılacaktır. Bu kameralar sayesinde istediğimiz şekilde videolar hazırlayabileceğiz. Tek yapmamız gereken ise; kamera noktalarına ister bireysel ister ise gruplar halinde giderek eğlenceli kayıtlar yapmaktır.

Bu kameraların başında bir adet görevli her zaman olacaktır ve kayıtlar bu kişi eşliğinde yapılacaktır.

Bu elde edilen görüntüler sayesinde ise bu sene ilk defa gerçekleştirilecek olan video yarışmaları düzenlenmiş olacaktır. Bu videolar Facebook başta olmak üzere bir çok sosyal ağ üzerinde yayınlanacak ve oylamalara sunulacaktır.

Ayrıca isteyen herkes bu yarışmaya / eğlenceye kendi çektikleri videolarla da katılabilirler.

8-22 Mayıs tarihleri arasında http://www.facebook.com/heybenmezunoluyorumadresinde oylamaya başlanılacak ve 1. 2. ve 3. olan video sahiğleri süpriz ödüllerin sahipleri olacaktır.

Tek kuralımız: video içerisinde Sabancı Üniversitesi’ne ufak da olsa atıfta bulunulmasıdır :)

Farklı fikirlerinizi bizlere istediğiniz an ulaştırabilirisiniz.

msk@sabanciuniv.edu
Mezuniyet Sınıfı Komitesi ’11

Facebook Sorular Çılgınlığı!

Facebook geçtiğimiz günlerde Facebook Sorular (Questions) özelliğini tekrardan hizmete sunmuştu ve bu özelliği sadece kullanıcılarının bir kısmı kullanabiliyorlardı. Ancak, geçtiğimiz hafta bu özelliğin tüm kullanıcıların kullanımına sunulmasından sonra ise; bir çok Facebook Soru anasayfalarımızı süsler oldu.

Bu özelliği ilk kullananlardan birisi olarak (Türkiye’nin en iyi üniversitesi hangisidir?) şunu söyleyebilirim ki; Facebook Sorular önümüzdeki günlerde çok daha fazla kullanılır olacaktır. Bunun en belirgin göstergesi ise, şu ana kadar benim başlattığım soru yanı sıra, Türkiye’nin en başarılı lisesi hangisidir? ya da Hangi takımlısınız? gibi büyük kitlelere yönelik soruların sorulabileceğidir.

Buradaki en önemli çıkış noktası ise, belirli bir sayıya ulaşan soruların çok hızlı bir biçimde yayılabileceği ihtimalidir. Örneğin, benim sormuş olduğum sorunun katılımcısı 2-3 gün öncesinde 10.000 sularındayken şu anda 30.000‘i geçmiş bulunuyor ve tahminime göre bu rakam 100.000’lere ulaşacaktır. Dün peydah olmuş Hangi Takımlısınız? adlı soru ve sonrasında aynısının bir benzerinin oluşması sonrasında bu sorulara cevap verenlerin sayıları da 100.000‘lere çok çabuk geçmiş durumda.

Peki, önümüzdeki günlerde anasayfalarımızı tamamiyle kaplamasını düşündüğüm bu sorular için Facebook bir önlem alacak mıdır onu şu an için bilemiyorum. Ancak, bildiğim tek bir şey var o da Facebook bunlar için bir önlem almak ise çok daha karmaşık ve antipatik bir hale gelecektir.

Türkiye’nin en iyi üniversitesi hangisidir? adlı soruya şu adresten ulaşabilirsiniz; http://www.facebook.com/home.php?sk=question&id=198724776817027

Sabancı Üniversitesi’nde Bilgisayar Mühendisi Olmak!

Merhabalar diyeyim öncelikle,

Sabancı Üniversitesi ile ve özellikle de Bilgisayar Mühendisliği ile ilgili neredeyse hiç yazı yazmadığımı farkettim son zamanlarda. Öyleyse bugün tecrübe edindiğim bir sınavı paylaşayim istedim. Yarın da bir benzerini yaşayacağım sınav silsilesinden sadece bir tanesi ve de Sabancı Üniversitesi’nde Bilgisayar Mühendisi olmayı bir nebze açıklar nitelikte.

Aşağıda; bugünkü Cryptography (CS 432 / Şifreleme) adlı dersin sınavında yer alan 3 adet soruyu hiç bir değişikliğe uğratmadan yazıyor olacağım, yazım yanlışı dahi olmadan.

0) (No points, just for fun) When was ÖSYM president Ali Demir born?
a) 1957 b) 1961 c) 1953 d) 1959 e) 1955

2) (8 points) Encrypt the phrase “seneyedebankasyadasampiyonuz” using transposion (a.k.a pertutation) cipher with key 6375124.

****** Empty answer gets 1 point ******

6) (2 points) From the TV Show Behzat Ç., episode 30;
“Dünyanın ekseni 12 santim oynadı Sen bana 1 santim yaklaşmadın”
What’s my password which is made of 11 characters?

Evet, yukarıdaki soruların yanıtlarını bilenler de yorum olarak cevapları bırakabilirler.

Not1: 0. soruyu çözebilmek için bildiğiniz üzere üniversitede okumak hatta hiç bir yerde okumak gerekmiyor.
Not2: Bölüm başkanı ve dersi veren hocamız olan sevgili Albert Levi Fenerbahçe’ye gönül vermiş bir muhteremdir.

İşte böyle… Bir sınavda İbrahim Tatlıses’in şarkılarını da bilmek gerekebilir, bir sınavda Lübnan’da yaşanan hadiseleri de…

Ministry of Sound

Size güzel bir radyo önerisi yapıyorum: Ministry of Sound

Dinlemenizi tavsiye ederim, Londra merkezli electro music çalan bir radyo.

Tekrardan blog ve sosyal medya

Merhabalar,

Bir süredir kişisel blogumun yayınını durdurmuştum ve bugün itibariyle tekrardan bu yayına devam etme kararı aldım.

Bu kararımda bir çok hesap ile ilgileniyor olmam ve bunları da yapmak istediklerime göre ayırma isteğimi duyurabilme amacımın etkisi büyük.

Bir süredir MustafaCagri.com adresinin anasayfasında business card olarak adlandırdığım bir yapı mevcuttu. Bu yapıyı artık Cagri.me adresine taşımış bulunuyor bugün itibariyle. Artık sosyal medya hesaplarıma tek bir çatı altından bu sayfa sayesinde ulaşabileceğim. Bu adres için ise bir kaç fikrim daha mevcut. Bunlardan birisi ise, oluşturmayı planladığım bir sosyal ağ projesiyle entegre edip, bu sayfa üzerinden de sosyal ağa ulaşabilmek. Bakalım ne kadar olacak, ya da ne kadar olamayacak bunu da yakında görebileceğiz.

Ayrıca tekrardan sosyal ağlarda MustafaCagri der isek;

Cagri.Me

– twitter.com/MustafaCagri

friendfeed.com/MustafaCagri

facebook.com/MustafaCagriGuven

foursquare.com/MustafaCagri

formspring.me/MustafaCagri

MustafaCagri.tumblr.com

vimeo.com/MustafaCagri

MustafaCagri @ linkedin

Önümüzdeki zamanlarda ise, hangi sosyal ağı ne şekillerde kullandığıma dair bir yazı yazmayı düşünmekteyim.
O süreye kadar kendinize iyi bakınız :)

Google Sizi Tanıyor Mu?

Bir kaç blog yazısı okurken aklıma başlıkta soru geldi: Google Sizi Tanıyor Mu? şeklinde ve ara sıra kontrol ettiğim Google’daki yerimi bir kez daha kontrol etmek istedim bir anda.

İlgimi çeken şey ise Mustafa Çağrı şeklinde yapılan bir aramada, ilk sayfadaki 10 sonucun 4 tanesi benim ile ilgili.

#1 – MustafaCagri.com

#4 – twitter.com/MustafaCagri

#5 – formspring.com/MustafaCagri

#9 – kimburda.com/MustafaCagri

Bu benim için tatmin edici bir sonuç olmadı aslında. Çoğu kişi için başarılı bir sonuç olabilir ancak Türkiye’de çok fazla sahip olunmayan bir isme sahip olmama rağmen (100’lerce Mustafa Çağrı varmış aslında bunu da öğreniyorum) ilk sayfada tüm hesaplarımın ya da bilgilerimin çıkıyor olmasını isterdim.

Sonraki sayfalarda ise gözüme çarpanlar;

– SU MEZUN sitesitesindeki konuşma metnim

– Blog’umdaki yazılarıma dair bağlantılar

– Twitter’da yazılarımdan bazıları

– İnternet İnsanı ekibi sayfasındaki profilim

– Sabancı Üniversitesi Mezuniyet Komitesi üyeliğim

Mustafa Çağrı Güven şeklinde arama yaptığımdaysa, benim ile alakası olmayan bir sonuç ile karşılaştım. Diğer 9 sonucun bana ait olmasına rağmen bir tanesi Çağrı Güven ismindeki bir genç sahne sanatçısı arkadaşımızın Facebook sayfasının bağlantısıydı. Yaklaşık 7500 kişinin beğendiği bir sayfanın ilk sayfa da çıkması ise çok fazla garibime gitmedi aslında.

İşin ilginciyse, Twitter profilim (twitter.com/MustafaCagri) MustafaCagri.com‘dan daha değerliymiş Google’a göre. Çıkan Sıralama ise şu şekilde;

#1- twitter.com/MustafaCagri

#2-  MustafaCagri.com

#3 – MustafaCagri.com/category/internet-insani/

Sonrasındaysa Twitter yayın akışım var evet evet. Son girdiğim tweetler burada akıyor.

#4- Formspring.me/MustafaCagri

#5- friendfeed.com/MustafaCagri

#6- tr.linkedin.com/pub/mustafa-çağrı-güven/28/654/ab6 (Linked.in profilim)

#8- http://alumni.sabanciuniv.edu/tr/?baglan/2011_mezuniyet_konusmaci_adaylari_mustafa_cagri_guven.php (SU MSK adaylığım)

#9- twitturk.com/twituser/MustafaCagri (Twitter istatistiklerim)

#10- kimburda.com/mustafa-cagri/ (İlginç bir servis, daha önceden de bakmıştım)

2. sayfaya geçtim sonra ve Facebook sayfamın hala username’siz halde indexlenmiş olduğunu farkettim. Görünen adres http://www.facebook.com/pages/Mustafa-Cagri-Guven/179803378704591 şeklinde ancak tıklanıldığında ise http://www.facebook.com/MustafaCagriGuven adresine gitmekte.

İnternet İnsanı ekibinde olduğumu belirten  profil sayfam da 2. sayfada yer almış, bunun için ise bir takım çalışmalar yapmam gerektiğini şu anda daha iyi anlamış oldum bu sayede.

Sokaktaki Çocuk kampanyası ise dikkatimi hayli fazla çekti bu araştırmayı yaparken. Henüz yayınlamadığımız bu çalışma için atmış olduğum imza çok iyi bir şekilde Google’da yer edinmiş. Bunu ise, imzaların farklı şekilde listenmesinin sağladığını düşünmekteyim. Bu yöntem biraz işe yaramış olsa da biraz daha geliştirmem gerekiyor, bunun da farkındayım aslında.

Hey, Ben Mezun Oluyorum! adlı viralleşmesini umduğum kampanyanın bağlantısı ise 4. sayfada yer edinebilmiş kendine. Neden üst sıralarda değil de burada diye düşünmeden edemedim bunu gördüğümde.

Şöyle bir durum da var ki geçen sene eski blogumun (wordpress alt yapısı yerine kendi yazılımımı kullandığım) yazıları artık Google’dan kalkmaya başlamış. Bir çok linke sahip olan eski blogum izlerinin silinmesi bir yönden de kötü oluyor çünkü Google’da daha az yer edinmeye başlamışım bu  yüzden.

5. sayfadan sonrasında ise artık geçersiz ve alakasız sonuçlar dönmeye başlıyor. Bu da gayet normal bir davranış olabilir Google için, onca sayfayı bana ayırmasından sonra.

Evet, rastgele yazılmış bir yazı oldu bu diyebiliriz. Peki, sizin Google sonuçlarınız ne durumda? Kendinizi Google Amca’ya ne kadar tanıtabilmiş durumdasınız?

Yorum olarak sonuçlarınızı bekliyorum diyerek bu yazıya son veriyorum şu anda =)

Fizy ve Kararların Mahkemesi!

28 Aralık 2010. Saat 13.20 suları ve yeni uyandım. Yataktan kalktım ve dizüstü bilgisayarımın açma tuşuna bastıktan sonra, elimi yüzümü yıkamak için lavobaya doğru yol aldım.

Geldim bilgisayarımı açtım. Google Chrome’u başlattım ve önce mail sayfamı sonrasındaysa fizy.com u  açtım.

Hemen bir kaç şarkı açarak, güne merhaba diyebilmek istedim, uyanabilmek için. Bir de baktım ki…

Youtube ve benzeri siteler kapatıldığında bile hiç bir zaman arka yollardan bu sitelere girmeye çalışmamış birisi olarak, bu sefer olayın cılkını çıkarttıklarını rahatlıkla söyleyebilirim.

Fizy Türkiye’den çıkmış ve global piyasada kendisini kanıtlamaya yeni yeni başlamış bir sitedeydi. Sitesinde oylamasını duyurduğu Mashable Awards‘ta oyların %60‘ını alarak birinci olmuştu. En iyi müzik keşfetme (Best Music Discovery Service) kategorisinde de birinciliğe sahipti.

Grooveshark ya da benzeri servislere göre çok daha kullanışlı bir arayüze sahip olan Fizy için ise bence şu anda rakip bir site bulunmamakta. TTNet’in ya da diğer firmaların sponsorluğunda olan bir kaç müzik dinleyebilme sitesi olmasına rağmen, hiç bir tanesi Fizy’nin kullanışlılığına sahip değil.

Sonuç olarak;

Bu siteye erişim mahkeme kararıyla engellenmiştir.
T.C. Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcılığının 17.12.2010 tarih ve 2010/93 Basın Muh-K. sayılı kararı gereği erişime engellenmiştir.

Teşekkürler Beyoğlu, Teşekkürler Mahkemesi!

Kasım Ayında Facebook’ta En Çok Yükselen Ülkeler

Socialbakers‘in bu ay yaptığı bir farklı istatistiki analiz gösteriyorki Türkler olarak Facebook’ta yeterince büyümüyoruz!

Bu tarz konularda bayrağı göğüsleyen millet olmamıza rağmen, büyük ihtimalle doygunluğa yaklaşan (25milyon/80milyon) Facebook’taki varlığımız nedeniyle büyüme hızımız yavaşlamış durumda.

Şu anda 25 milyonluk üye topluluğuyla en çok üyeye sahip 4. ülke konumundayız. Bu veri de gösteriyor ki 80 milyon vatandaşımızdan 25 milyonu Facebook’a üye, yani Türkiye’de yaşayan insanların %30’undan fazlası Facebook’ta!

Bu analiz içerisinde dikkatimi çeken 2 ülke var: Brazilya ve Rusya.

Nedeni ise, bu ülkelerde yerel oyuncuların çok güçlü konumlara sahip olmaları.

Brazilya’da bir Türk yapımı olan ve sonradan Google’ın satın aldığı Orkut’un varlığı, Brazilyalıların Facebook’a katılımlarını ertelemelerine sebep oluyordu diyebiliriz. Orkut’un en güçlü olduğu ülke diyebileceğimiz Brazilya’daki bu durum belki Google’ı da düşünmeye sevk etmiş ve farklı stratejiler geliştirmeye sürüklemiş olabilir.

Rusya ve eski Sovyet pazarının tamamına hakim olan Mail.RU ise bu araştırmadan memnun olmayan diğer global oyuncu olmuştur büyük ihtimalle. Rusya ve eski Sovyet ülkelerinde yaşayan tüm insanların kullandığı bir ağ olan Mail.RU’nun bir çok hizmeti mevcut. Messenger hizmeti ile MSN Messenger‘ı bu ülkelerde saf dışı bırakan Mail.RU, diğer hizmetleriyle de bir çok internet sitesini piyasadan uzak tutabiliyordu. Bu ülkelerde Facebook’un da yüksele geçişiyle, eski popülerliğini sağlayabilecek midir Mail.RU, bu kısım işte soru işaretlerinin asli nedeni.

Facebook’ta En Beğenilen 10 Politik Lider ve Türkler!

Facebakers’ın Ağustos ayında yayınlamış olduğu muhteşem araştırmaya göz atma fırsatım yeni oldu. Aslında bu durum biraz da malum-u ilan. Neden diye sorarsınız, beklediğimiz üzere bu araştırma sonucunda ortaya çıkacak olan listede “kesinlikle Türklerin vardır” fikrine hepimiz sahibizdir.

Atatürk‘ün hayatta olmamasına rağmen hala Türkiye’de bu denli popüler olmasına ise şaşırmış Facebakers ekibi. Bu şaşkınlıklarını ise aşağıdaki paragrafta açık bir şekilde belirtiyorlar.

“The first president of Turkey Atatürk ended up on the fifth place. It’s a big surprise that this politician is no longer alive and still holds the front lines in people’s minds in Turkey. He has over 900 000 fans on Facebook and after decades he is still very good example of progressive thinking and incredible great deeds that changed Turkey forever and no matter if it is a reality or not, Facebook also holds these thoughts.”

Araştırmanın içerinde Kemal Kılıçdaroğlu‘na değinilmemesi ise benim için bir süpriz oldu.

Bakalım bu tür araştırmalara politikacılarımız ya da spor kulüplerimizden farklı olarak Sosyal Markalarımız da girebilecek mi?

Tweetleri Korumaya Almak ya da Almamak!

 

Sosyal ağlarda en önemli konulardan bir tanesi de, paylaşımların koruma altına alınmasıdır bana kalırsa. Koruma altına almaktan kasıt, paylaşımların sadece belirli bir topluluğa yani arkadaş çevresine gösterilmesidir.

Gel gelelim, bu durumun Facebook üzerinde yapılmasına kesinlikle karşı değilim, hatta yapılmalıdır da. Neden diye sorulacak olur ise, Facebook diğer sosyal ağlara nazaran daha özel bilgilerin ve kişisel durumların yer aldığı bir mecra. Bu nedenledir ki bu mecra üzerinden tüm dünyaya yayın yapmak, bilgiler paylaşmak çok verimli bir davranış olmayacaktır. Bu gibi paylaşımların nelere sebebiyet verebileceği ise, zaman zaman gazete sayfalarından okunabilmektedir. İşten atılmak, kredi kartı bilgilerine ulaşılmasına kadar giden güvenlik zaafiyetlerine neden olabilecek durumlara gebe olan bu paylaşımlara ve hesabın koruma altında olmamasına kesinlikle karşıyım.

Bu yazıda sadece Tweetleri korumaya almak mı iyidir almamak mı? konusu işlenmektedir. Eğer tweetlerinizi koruma altına nasıl alabileceğinizi araştırıyorsanız, şu blog yazıma gidebilirsiniz. Tweetlerimi Sadece İzin Verdiklerim Takip Etsin

İlişki durumunuzdan tutun, aile ya da arkadaş çevrenize kadar her türlü verinin yer aldığı bu ortamdaki bilgilerinizin, tanımadığınız kişiler tarafından görülebilir olması da ayrı bir noktadır ve bir çok durumda size sorun olarak geri dönebilmektedir.

Ancak, Twitter ya da FriendFeed gibi sosyal ağlardaki paylaşımların koruma altına alınması ise çoğu zaman gereksiz bir davranıştır bana göre. Eğer, bu alanlarda da çok özel bilgilerinizi paylaşıyorsanız ve bu bilgi akışından bazı kişileri uzak tutma amacındaysanız bu durum ayrı bir konu olabilir. Böyle bir durumda ise “Şu anda … alışveriş merkezinde alışveriş yapmaktayım” gibi bir paylaşım, istenmeyen sonuçlara neden olabilecektir de.

Bu konudan müzdarip durumdaysanız, Facebook gibi bir platform üzerinde zaten yeterince özel bilgilerinizin yer alıyor olması nedeniyle, kişisel durumlarınızı bu sosyal ağ üzerinden duyurmanız sizin için daha iyi olacaktır. Bu şekilde bir davranış sonucunda Twitter ve diğer benzeri ortamlarda rahatlıkla kendinizi duyurabilme fırsatına sahip olacaksınız.

Şu anda ülkemizde 3 farklı platform üzerinden yapılmakta bu paylaşımlar genel olarak. Benim düşüncem o dur ki; bu farklı 3 platformu en efektif bir biçimde kullanabilmek için, nokta atışı kararlar vermeliyiz ve öncelikle hangi sosyal ağda “hangi paylaşımlarımı yapacağım?” sorusuna öncelikle karar vermiş olmalıyız.

Benim uygulamak istediğim ya da uygulamaya çalıştığım fikir ise;

Facebook üzerinden kişisel durum güncellemesi yapmak ve arkadaş çevresi ile bu platform sayesinde haberleşmek. Bu nedenle de bu hesabımın sadece istediğim kişiler tarafından takip edilebiliyor olmasını sağlamam gerekmekte.

Twitter üzerinden düşündüklerimi aktarmak ve bu düşüncelerimi hiç bir engellemeye maruz bırakmadan isteyen herkesin takip edebiliyor olmasını sağlamak.

FriendFeed üzerinden ise genellikle ilgilendiğim veya bilgili olduğum konularda veri paylaşımı yapmak. Buna neler dahil olabilir diye düşünürsem, Sosyal Ağ, Programlama ve Yazılım, İnternet Dünyası, Teknoloji gibi konularda yapacağım paylaşımlarımı bu platform üzerinden yapabilirim. Böylelikle daha spesifik bir takipçi listesine sahip olduğum için, takip edenlerin isteklerine daha etkili bir şekilde reaksiyon vermiş olabilirim.

Not: Daha önceden Twitter hesabımı FriendFeed hesabıma entegre etmiş olmamdan dolayı, şu ana kadar Tweetlemiş olduğum tüm paylaşımlar FriendFeed hesabımda da görünmekte. Bu paylaşımları bir an önce temizleyip, bundan sonraki paylaşımlarımı o şekilde yapmayı planlıyorum ben de.

Bu konuya dair daha sonra tekrardan daha geniş bir yazı yazmayı düşünüyorum aslında bu sadece bir giriş mahiyetinde oldu da diyebiliriz.

Ayrıca “Facebook Sayfa” ve bu sayfaların kişisel hesapların alternatifi olabileceğine hatta Twitter’ın biraz daha gelişmiş versiyonu şeklinde bile kulllanabileceğine yönelik fikirlerimi ise bir başka yazıda paylaşmayı düşünmekteyim.

Twitter: http://www.twitter.com/MustafaCagri

FriendFeed: http://www.friendfeed.com/MustafaCagri

Facebook: http://www.facebook.com/pages/Mustafa-Cagri-Guven/179803378704591